Düşleri Avunduran Resimler
İbrahim Karaoğlu
Kuşların,kadınların ve çiçeklerin dilinden
hangi imgeler karışırsa yaşantımıza,
onları biriktiriyor Funda.
Düşlerinden başka hiçbir şeyle yetinmeden;
ayrımlı bir zaman ve mekan duyusuyla,
kendine özgü bir biçemin arayışıyla üretiyor resimlerini.
İçsel dünyasından,sezgilerinden çıkan
başka bir dünyayı yansıtan tuvalleri;
şimdiye,geçmişe ve geleceğe açılan
sayısız pencereler gibi.
Duygu yoğunluğuyla örülü bir yaratıcılıkla kutsuyor
bu pencerelerden görülen dünyayı.
Yaşamın sıradan akışının yarattığı bunaltılardan
kaçış belki de bu.
Doğanın sessizliğini,dinginliğini,huzurunu biriktiriyor resimlerinde.
Kentlerdeki beton yığınlarının içine kıstırılmış ruhların
en yabancılaştığı yerdeki
sınırlı yaşantılara olan tutsaklığa
bir karşı duruş onunkisi.
Doğanın yitirilmiş güzelliklerine,
yaşam sevinçlerine bir çağrı sanki.
Modern hayatın yoksulluğundan;
sezgileriyle,duyularıyla
ve en yoğun düşleriyle arınma.
İnsancıl bir dünya arayışının düşsel köpükleriyle yüklü resimleri.
Bir çiçek saatinin içinden geçiyor
onun resimlerindeki zaman.
Ve kuşların,kadınların diliyle konuşuyor herşey.
Belleğindeki mahzende;
çiçeklerin,kuşların ve kadınların düşleri saklı.
İnce hüzünleri,küçük sevinçleri
ve ille de renklerin gizemli ışığını döküyor tuvallerine.
Bir masal dünyasının içinde
genişletiyor yaratıcılığının sınırlarını;
düşlerinden daha az olan hiçbir şeyle yetinmeden,
kendi sessizliğinde...